hiç bir ustaya özel servise güvenmem hatta yetkili servise bile güvenmem ben.
ama ehveni şer olan tabi ki yetkili servisler.
daha iyisi olmadığı için doğru olanı yapıyorsun.

Ben yetkili servis dışında bir yere gitmem. Ki misal bunun örneğini ciddi arıza olduğunda eğer hep serviste yapilmissa firmanin belli bir indirim vermesi ya da kendi yaptırmasindan biliyoruz (ornek Peugeot 1.2 puretechlerde olusan sorunlarda servis geçmişi varsa kendi karsilarken olmayanlara karismadi).

O yüzden yetkili servis +1.

Kesinlikle yetkili servise gitmek lazım. Sanayideki ustalar/dükkanlar sadece parayı alır, sorumuluğu almaz.

Tanımadığın, bilmediğin, referansı olmayan ustaya acil haller dışında gidilmez.

Sensörü değiştirdiği bile şüpheli. Bence teşhisi doğru ama, araçta yağ lambası yanarsa yağ eksiltmiş olmaz her zaman, yağ basıncı düşüktür. Pompada sıkıntı olduğu kesin gibi, bu şekilde kullanmayın kesinlikle, motora zarar gelmesin.

Bence ilk gittiğin usta yağa benzin karıştırdı.

Sana anormal gelebilir bunlar sanayide oldukça sıradan olaylar.

2010 model üstü araçları, bu araçlar için gerekli yazılıma sahip yeni nesil profesyonel tamircilerden başka yere götürmeyin.

aracım tekledi ustaya gittim, mercedesti aracım. enjektör arızası dedi 2 hafta parça bekledim. değişti düzelir gibi oldu böyle biraz bin 1 2 aya bakalım dediler, geçmedi. daha sonra zinciri değiştirelim dediler gene düzelmedi. en son motoru açıcaz dediler piston yatak sarmış dediler. ve gittiğim 2 ustada arkadaşımdı. sanayideki ustaların çoğu anlık sıkıntı çözme odaklı. yetkili serviste en azından elinde faturan var, ancak sanayide ne fiş var ne fatura var. allah sanayiye düşürmesin.

Değiştirmeyi önerdiği parçalarda yakıtın yağa karışabileceği bir yer göremedim ben.

Aku takmak icin gelip sanirim aku takmadan donen kisi arkadas falan degilse 300 TL cok uygun, ayrica cekici icin de 700 TL OK. 9000 TL alan ustaya gelince, diger arkadaslarin belirttigi gibi cok supheli duruyor. Cikardigi yeni isi yaptirmayin dememe gerek yok herhalde. Sanayi ortami ne yazik ki hasar tespiti sirasinda ustanin basinda durmayi gerektiriyor. Akliniza yatmazsa da uzamaniz lazim.

Neyse ozetle paraniz varsa yetkili servise gidin tabii. Yoksa sorusturmak lazim.

Bal arilari degil ama diger ari turlerinin cogu etcil. Bal arilari da cicek kokulu parfumlere cok gelirler.

Ariyi uzak tutmak icin genelde kahve yakilir, kokusu ariyi rahatsiz eder.

Dışarda kahvaltı yaparken salamdan büyük ısırık aldıklarını görmüşlüğüm var. Et seviyorlar, bulduklarında affetmiyorlar.

Bak sen şu koca götlü ponçik hayvanlara ya çok şaşırttı beni.

Eşek arıları etçildir.
Rahatsız etmesinler istiyorsanız bir kabın içine kuru kahve koyarak yakın. Koku ve dumanını sevmezler Uzak dururlar.
Bu arıların sokması alerjisi olan insanlar için tehlikelidir. Dilden ve enseden sokması durumu alerjisi olmayan insan için bile öldürücü olabilir.

Sizin versiyonun açısı 130 derece görünüyor. Çekimlerden memnun musunuz? 180 derece acılı olanlar da var. C type için aparat kullanmak sağlıklı mı sizce? İllaki bir oynama veya temassızlık olur gibi geliyor bana.

Viofo var bende a129 pro duo olması lazım. Wifi paylaşımı bozulunca irtibata geçtim, ta Çin'e gönderdim yenisiyle ücretsiz değişim yaptılar. Ben oldukça memnunum

70 mai a400 e baktım ona alacak gibiyim.

70 mai var bende de memnunum. araç park halindeyken de kayıt etmesi için çift kameralı sistemler var ama onlara akü bağlantısı ekstra kablolar bilmem ne bir sürü ıvır zıvır lazım. arabayı 2 gün çalıştırmasan akü bitecek vs...ben hiç giremedim o topa.

70mai ön arka kamera kullanıyorum memnunum

@kondansator 70mai’nin hangi versiyonu?

Merhaba, ben kaldım. Sorunuz nedir?

Cevre bilinci. Gereksiz tületimin, ziyanin önüne gecmek?

Artık tüm işletmeler kar odaklı çünkü. Sineğin yağını hesaplayıp ona göre davranıyorlar. Çevre bilinci, ziyan falan bunun süslemesi.

Önceden hepsi veriyordu çünkü rekabet vardı. Herkes bir şekilde cazip olmaya çalışıyordu.
Sonra ekonomi cortlayınca tek tek bu tarz ekstralar kalktı. Aynı şey burda da yaşandı, diğeri vermiyorken ben neden vereyim dedi herkes. Ki haklılar da. Ekonomi ebesinin gözünü görmüşken kim neden ikram derdine düşsün. Bırak ikramı herkes sattığı ana ürünün bile kalitesini dibe çekti. Ayrıca bunu "100 liralık ürünün yanında 10 kuruşluk ikramın lafı mı olur canım" diye de düşünmemek lazım. O 10 kuruşlar birike birike yıl sonunda zilyon paralar ediyor. Adamlar da doğal olarak o parayı oraya bağlayacağıma, daha fazla ürün alıp satarım daha iyi diyor. Ki haklılar yine.

Şimdi Bankalarla müşterek kredi kart kampanyaları yapıyorlar, herşey dijital ortamda daha pratik oluyor.

Ne çevre ne duyarlilik... sadece cimrilik.. ona göre fiyat biçseler alici azalir

Çok uzun zaman oldu ama yanlış hatırlamıyorsam bu konuda yasak geldi. Benim büyük dedem kamyoncuydu. PO'dan aldığı mazotla yemek takımı dizmişliği var eve, bir sürü eşantiyon eşya getirirmiş annem anlatır. Gazete kuponlarıyla dağıtılan eşyalar gibi eşya dağıtıyordu petroller 25-30 sene önce falan. Sonra yasak geldi diye hatırlıyorum 2005-2008 civarı olabilir yasaklama tarihi. Ama çok netleşmedi şu an tarih.

petrol ofisleri için konuşuyorum.

Bunun dışındaki örnekler tamamen ekonomik. Köylerde şapka dağıtırladı ya da festivallerde falan. Ya da her yer eşantiyon kalem olurdu. Veteriner ve doktorlara tvler, klimalar hediye edilirdi mümessiller tarafından.

Yani pek çok sebep var fakat Asıl sebep ekonomik.

Ne ziyanı ya. İkram bu ikram, taze ekmek değil ki bayatlasın. Benim ofiste masam doludur kek, kurabiye vs.

Çünkü eskiden insanların alım gücü vardı, üçe beşe kimse takılmazdı.

10+ yıldır gittiğim balık lokantası ikramları büyük ölçüde kesti. Garsona sorduğumda "abi maliyetler fazla, kısıyorlar" demişti. Nispeten üst seviye sayılabilecek çok büyük bir lokanta iki dilim elma-portakalın hesabını evet yapıyorlar, "maliyet" gerekçesiyle kaldırmışlar.

Önce zam yaptılar, sonra porsiyonlar küçüldü, sonra kalite düştü. Şimdi dikkat et birçok restorant "servis ücreti" koydu. %3 ile %10 arası görüyorum. Herkes en ufak giderin hesabını yapar oldu.

İşte yüksek enflasyon böyle birşey, sadece fiyat artışından ibaret değil. Dediğin gibi "kimse kimseye günahını vermiyor, herşey parayla". Toplumun geleneğini, esnaf-müşteri ilişkisini, ahlakını dahi bozuyor.

benzincilere promosyonla ilgili kısıtlama getirildi.
onun dışındakiler tamamen kar maksimizasyonu.
kimse aza tamah etmek istemiyor.
en az çaba ile en yüksek kar nasıl yapılır coğu esnafın tüccarın tek derdi bu.

Salona 48.000 lik bir klima da aksanız bütün evi soğutmaz en fazla salon + koridor soğuyabilir.

Klimalar genelde sadece bulundukları odayı soğuturlar.

Bütün evi soğutmak istiyorsanız ya her odaya klima takacaksınız ya da büyük bir dış ünite alıp evin içine kanallarla dağıtarak her odaya soğuk hava vereceksiniz iş yerlerinde kullanıldığı gibi. Ama o sistemi pek bilmiyorum

evin büyüklüğüne ek olarak gün içerisinde ne kadar süre güneş aldığı ve yalıtım gibi bu durumu etkileyen çok fazla faktör var. 12500 BTU günde 1 - 2 saat güneş alan 55 metrekare bir evi hızlıca soğutuyor.

Ev fazlasıyla sıcak. Klima ise öyle kuvvetli değil. Benim evim eski tip tüm odaların kare şeklinde hole açıldığı salonun ise holle açık bir şekilde birleştiği bir ev.
24.000 btu klima 80m2 evi şeklinden dolayı soğutabiliyor.

Soruyla alakasi yok ama Gündüzleri panjurlariniz kesinlikle kapali olsun, cok farkediyor.

Bizim evin %75'i doğu, %25'i güney cephe, şehir Antalya. 170 m2 ve tarif ettiğiniz gibi uzun bir koridor da var. Salonda 24.000'lik Mitsubishi Electric klima var ve biz yaklaşık 5 yıldan beri evi tek klima ile soğutuyoruz. Bazen çok sıcak günlerde en uzak odada olan çocuğumuz 1-2 saatliğine kendi klimasını açıyor ama genel toplamta 24.000'lik tek klima bize rahat rahat yetiyor.

@ en bi orijinal, 24 binlik baymak, arçelik, vestel kullanıyoruz farklı evlerde.

bu dediğiniz aşırı ütopik geldi. daikin ve mitsubishinin marifeti mi yoksa sizin soğutuyo dediğiniz hafif bi serinlik yapıyo algısı mı?

170m2 alanı salon tipi klimayla bile soğutamazsınız zira tek oda bile olsa.

Edit: Yalıtım mükemmele yakınsa belki...

@ananiyimioguz klima neredeyse haziran ayının başından beri bir haftalık tatilimiz hariç 24 saat çalışıyor. ayarı günün sıcaklığına göre 24 derece ile 26 derece arasında. klimanın bulunduğu salon haliyle en soğuk olan yer. kalan odalar yazdığım gibi en uzak oda olan oda dışında ürpertir serinlikte. misal geceleri yatak odasında ben ince bir battaniye eşim ise pike ile yatıyor.

baymak için bir şey diyemem, hiç tecrübem olmadı ama Vestel ve Arçelik klima ile Mitsubishi klima aynı cümle içerisinde bile geçmemeli bence. Başka ürünler.

Türkiye'de ikinci eli vs düşünürsen nasıl bilmiyorum ama bana 2012 cvtli modelini öneriyorlar öyle söyleyeyim:) sorunsuzluğuyla ve içinin ferahlığıyla bilinen bi araba.

Jazz dunyadaki en problemsiz arabalardan biridir.
Fiyati iyidir kotudur diyemem, kirmizi satarken sikinti yaratabilir ona dikkat etmek lazim.

sonra baska bir aracta karar kildik ama gectigimiz mart ayinda jazz bizim düsündügümüz araclardan biriydi cünkü servis falan cok cikarmiyor. ayni zamanda parca kolay bulunuyor vs. eger road noise seni rahatsiz ediyorsa bir test sürüsü yapmani öneririm. adac raporlarini da okuman iyi olabilir.

2010 modeli anlamda vardı suyunu çıkarana kadar kullandı aracın gıkı çıkmadı, başka birşey olsa elli kere yolda kalmıştı bu anlamda güzel bir araç.

Eşimde 2013 modeli vardı. 1.4 i-shift vitesli olanından.

İçi çok ferah, her donanım çok kullanışlı ama motor ve vites performansı azıcık dertliydi o sebeple sattık. Sonrasında Clio, i20 ve son olarak 2023 Taigo ile devam ediyoruz. Eşim en çok Taigo’yu sevdi ama ara ara Jazz’ı da anıyor.

Sizin alacağınız muhtemelen Cvt şanzımanlı bir araç olarak. O sınıfın iç hacmi en geniş aracıdır kendisi. Zırt pırt arıza da çıkarmaz. Tek eksi yanı belki Antalya’da böyledir ama servis bir tık sıkıntılı.

duyuruyu takipteyim.

hazirandan beri ben de yaris ve jazz üzerinde yoğunlaştım. bursa honda bayisine bayram haftası gittiğimde haziran liste fiyatının 1.490 olduğunu ve üstelik ellerinde araç olmadığını temmuzda geleceğini söyledi. temmuzda da liste fiyatının tekrar güncelleneceğini söylediler. fiyat temmuzda da 1.490dı. aynı dönemde yaris 1.255 liste fiyatıyla bayilerde 1.250den satışa sunuldu.

şu an yaris 1.290 oldu. 2 gün önce hondanın sitesine girip jazzın fiyatınında 1.290 olduğunu gördüm. ben şok :o kısacası elinizde para varsa yapıştırın geçin hocam. hem hibrit, yakıt performansı güzel, ben tipini de oldukça beğeniyorum, kadın sürücüler arasında popüler bi model satışa çıkardığınızda çok kısa sürede elinizden çıkarırsınız emin olun, 2. el alıcılarında renk pek aranmıyor araba temiz olsun kafasında oluyoruz bende dahil. ayrıca kırmızı olsun 3 kuruş fazla olsun kadın olarak severiz kırmızıyı :) b segmentinde en genis en ferah otomobil. honda zaten otomatik şanzumanın sorunsuzluğuyla bilinir yağını benzinini koy bakımlarını zamanında yaptır sana asla sorun çıkarmaz. japonların sağlam araba üretmesi zaten herkesçe bilinen bir gercek. sedandır suvdur hatchbacktir araba alırken herkesin bi fikri olur takılmayın. ona o parayı vereceğine üstüne 10 koy şunu al 30 koy şunu alcılar asla bitmez. önemli olan sizin kullanım amacınıza uygunluğu. bizim millete kalsa herkes ekmek almaya xc90la gidecek. böyle şeylere kulak asmayın. kendimi emre özpeynirci gibi hissettim asjsjsjjs

gönlünüze göre olsun. güzel günlerde kullanın. inşallah bana da nasip olur.

@dedim ben sana çok teşekkür ederim yorumunuz için. Sizin gibi arkadaşım olsa çoktan araba sahibi olmuştum demek ki :)
Benim de diğer seçeneğim Yaris ama orada şöyle bir fark var. 1295'e satılan alt paketteki aracın beygir gücü düşük. Onu da almışken 1470 olanı almak daha mantıklı ama çok fiyat çok artıyor bu kez.

est ne demek :) toyota da güzel sağlam sorun çıkarmaz ama ikisi arasında benim tercihim jazz olur. imkanınız varsa bayilere gidin ikisininde içine oturun aradaki farkı bence hissedeceksiniz. fiyat güzel cidden, bayilerde sıfır araba da bulmak zorlaştı artık. bütçeniz varsa, içinize de sindiyse alın. bu devirde alınmış alınmıştır çünkü. tuvalet kağıdı bile alsak karda olduğumuz bi dönemdeyiz diğer aya illaki zamlanıyor asjkhjk bi de eksisözlüktedeki yorumları en yakınlı tarihli yazılmış olanlardan başlayarak bi okuyun. gayet güzel yorumlar var yazarlar tarafından.

iki araç da güzel. yaris daha yakışıklı, sportif bir görünümü var. jazz iç hacim olarak daha büyük diye tahmin ediyorum. iki aracı da yakından görüp karar verin.
yaris 125 hp benzinli var eşimde.
116hp ve 130 hp güç arasında o kadar fark hissetmezsiniz bence.

Kira getirisi neye göre, kime göre 15 kağat?
Asgari ücret 17 kağat bu arada.

Plazada çalışan arkadaşlar bahçe katı tutmaz, çatı katı neyse.

Ölü yatırım.

Altının yönü için şu an çok öngörülü bir yorum yapmak mümkün değil. 3. dünya savaşı çığlıkları atılıyor (bence çıkmayacak), bu senaryo gerçekleşirse altını almayı bırakın göremeyiz bile. Bu riski alırım derseniz ciddi pazarlık yaparak evi alın derim. Ev satanlar şu an nakit her türlü paraya tavdır.

Bence mantıklı. Yüzde kaçı borç olarak alınacak belirtsen iyi olurdu ama yakından altın borçlanarak ben olsam alırdım.

@prole %40 ı falan.

Kendiniz oturmak içinse alın.

Yatırım için uygun olmaz, şu anda ev fiyatları ilk defa düşüşe geçti ve enflasyonun altında kaldı. Daha iyi yatırım bulabilirsiniz.

120 ay yani 10 yıllık kiraya denk yani. Gerçekten o kirayı veren var mı bi kontrol et.

Normalde 20 yıllık kira normal denir, 15 falan bulmak iyidir, İstanbul'da bi dönem kiralar az kaldığı için 30 yıllık kiraya falan çıkmıştı bu oran. Burada ya kira eve göre yüksek, ya evi ucuza veriyorlar.

Sadece istediğiniz türde cevap verecekleri tikleyecekseniz soru sormayın. Sunu görünce cevap veresim gelmiyor

Altın borçlanması ile ev alırsanız pişman olursunuz. İstedikleri an Ödeme sürekli her ay zorlar.

Kimseyi dinlemeyin. ev almak ortadoğuda yasayan biri icin her zaman uzun vadede( en az 5yil) karlidir. Hic dusunmede alin.

Otobüs yolculuğunun 11 saat olduğunu bilmiyordum. Bilmeden önce "gidilir" diye düşünüyordum ama fikrim değişti.
Otogara gitmesi, gelmesi vs. derken 24 saat yolda geçecek. Çok yorucu olur.

Arabayla gitmek de ciddi bir yorgunluk ve masraf.

Antalya'ya otobüs 7 saat mesela. Antalya merkeze yakın bir tatil öneririm.

Kendi aracımla gidecem.

belli bir yerden sonra yolu da çok rahat değil, çok yorucu olacağı kesin. amaç dinlenmekse hiç tavsiye etmem.

araba sürmeyi seviyorsan gidilir
16 temmuz'da yarım gün izin kullanabilirsen

Gece 3 gibi Kaş'ta olacaksınız ve yolun en çirkin kısmını da gece 1'den sonra yorgunken kullanacaksınız. Olmayacak bir iş değil, yapılır ama gerek yok gibi.
Çok süper bir arkadaş grubunuz, muazzam bir eğlence, güzel bir kız olsa zaten bize sormadan basar giderdiniz. Öyle bir şey de yok gibi.
O yüzden gitmeyin diyorum.

Sileye bile acaba dedim, iki buçuk gün için deymez

Gidilir. Long weekend için Çeşme’deyim.

Ben Antalya'da yaşıyorum, 3 saatik mesafe için bile çok geldi gözüme. Gidiş amacı önemli tabi. Sevdicek orada ise gidilir, sadece Kaş içinse o kadar eziyete değmez.

ben giderim. gidilir. 2,5 günlüğüne yurtdışına bile giderim. hava değişimi çok iyi geliyor.

Valla eğer güzel bir yemeğe güzel bir para verebilirim diyorsanız mutlaka bir gün önceden rezervasyon yapmak şartıyla 7 Mehmet'e gidin. Pahalıdır lükstür ama o deneyimi mutlaka yaşayın.
Onun haricinde şişci volkan mutlaka öneririm. Karışık yeyin ve mutlaka Antalya usulü piyaz yiyin

7 mehmet kalitelidir. Mark antalyanın oralarda şişçi ramazan var orasıda güzeldir. Canın piyaz yemek istiyorsa piyazcı sami var. Piyaz yersin sonra akdeniz dondurmadan yanıksı dondurma yemeye gidersiniz. Oradan çıktıktan sonra atatürk parkına yürür denize karşı çay, kahve de içebilirsiniz.

Ne yemek istediğinize bağlı olarak değişmekle birlikte yazan arkadaşların söylediklerine katkım olsun;

7 Mehmet güzel, restoran fiyatlarının çıldırdığı ortamda şu an fiyatları makul kaldı ve yakın zamanda ciddi bir artışa gideceklerini düşünüyorum. Bu artış öncesi giderseniz hafta sonu olmayan bir günde gitmenizi öneririm. Aksi halde kalabalık sebebiyle hizmet almanız zor.

Markantalya'nın oradaki Şişçi Ramazan kapanalı biraz oldu, illa Şişçi Ramazan olacaksa Konyaaltı şubesi var sadece ama köfte-piyaz için daha iyi alternatifler var. Birisi Şişçi Volkan Kadir'in yeri, Antalya hali içerisinde, öğle yemeği için uygun ama fiyatlar salaş ortama rağmen Antalya ortalamasının üzerinde.

Lara Balıkevi var, manzarası harika, lezzey 7/10 fiyatları yüksektir. Deniz manzarası şart değil derseniz Çıpa Balıkevini öneririm. Hemen Konyaaltı sahilinin bir arka caddesinde, fiyatları cep yakmıyor ve fiyatlar Antalya ortalamasına göre çok uygun.

Sompo'da alın.

Hepiyi sigorta ara ara güzel kampanya yapıyor. Ben kızıma bir aylık Usa haric tüm dünya sigortasını €5'e aldım.

Merhaba, öncelikle kalacağınız ilçe Muratpaşa ilçesi. DSİ Konyaaltı misafirhanesi isimlendirmesinin sebebi DSİ misafirhanesinin Konyaaltı caddesinde olması. Konyaaltı sahilinde denize girme isteğiniz var ise bir araç ihtiyacınız olabilir ya da azıcık yürürüm derseniz misafirhane önünden tramvay ile Müze durağına kadar gidip oradan aşağı denize yürüyebilirsiniz.

Gezi içeriğinde olmasını istediklerinizi paylaşırsanız ona göre bir kaç öneri sunabilirim.

Bunun ötesinde yine tramvay ile sahilin aksi istikamette giderek Kalekapısı dırağından Kaleiçi'ne girebilirsiniz. Akşamüzeri gezmeniz çok keyifli olacaktır. Antik kentler için araç kesinlikle gerekli.

Türkiye'nin en iyi restaurantlarından biri 7 Mehmet Antalya'da. Fiyatlar tuzludur ve rezervasyon gerekir ama çok iyi bir deneyim yaşayacağını garanti ederim.
Akşam Kaleiçi+1

olympos ve adrasan da denize girin mutlaka.

İstanbul- Ankara ve de Ankara - Mersin arası hep otoban. Cumartesi sabah çıkıp akşam rahat rahat Mersin'de olursun. Ben olsam Ankara'da konaklamam.

etna +1. O kadar rahat bir yolda ben de konaklamazdım. E Mersin'e gitmişken haliyle tantuni kesin yenmeli, seviliyorsa ciğer. Turnib Şalgam'ı da yoolunuz düşerse denemenizi öneririm.

Eğer 65 yaşın üzerinde değilseniz bu yolu bir günde gitmekte zorlanmazsınız.
Mümkün olduğunca erken kalkıp yola çıkın (mesela 6-7 gibi)
Yolda 2 saatte bir mola verin, bacaklarınızı açın, suyunuzu için, seviyorsanız kahve için. Sonra yine devam.

ikinci elde özel plaka işi nasıl oluyor bilmiyorum. sıfır araç alırken emniyete gidip orada boştaki plakaların listesinden plaka seçiyorsunuz. seçtiğiniz harf grubunun anlamına göre bir miktar "bağış" yapıp tahsis ediyorsunuz. bayide ruhsat işini yapan adama getirip tahsis belgesini veriyorsunuz, size o plakayı alıyor. ama ikinci elde plaka direkt noterden tahsis edildiği için oluyor mu bilemedim.

temmuz'da adın soyadın baş harfi şeklinde plaka alan arkadaşım 10 bin lira bağış yapmış. dedi ki üç harflilerde fiyat yükseliyor. anlamlı bir kelime ise astronomik. yani can, cem, ece, bjk falan astronomik fiyatlar. dnz, dry, krm, mst gibi isim kısaltması gibi olanlar biraz daha uygun.

arktık tüm plakalar havuzda, yaşadığınız yer sadece şehir olarak önemli ve ilçelerin bir önemi yok. eşimin adı handan, aralık ayında xx hnd xx plaka için 25.000 istediler. soyismimizden iç harf yapalım dedik, 5.000 istediler. alım satımda noter öncesi plakanızı trafik şubeden halletmeniz lazım, noterde alıcının kimlik numarasında tanımlı plaka çıkıyor.

araçta plaka değişikliğine gidecekseniz şehir dışına satış yapmanız gerekli

Sahlep'in büyük çoğunluğu Burdur'un Bucak ilçesinde üretiliyor. Sattığını iddia eden yerler var ama muhtemelen büyük parti ticari tarafa satılıyordur. Bireysel olarak oralarda tanıdığınız birileri varsa ulaşabilirsiniz bende.

Konut, ihtiyaç ve taşıt kredisi kullanan, SGK'lı veya kamu personeli statüsünde çalışanların, istem dışı işsiz kalmaları durumunda, bir kredi veya poliçe süresi boyunca, ilgili kredinin azami 6 taksitine kadar teminat sağlayan bir sigorta türüdür. İstem dışı işsiz kalma durumu teminat altına alınmaktadır.

kredi sözleşmesinde detaylı yazar. müşteri hizmetlerine de danışabilirsin. 6 taksit olayı değişir.

Peki bunu almam kredi notumu etkiler mi ? Bankaları bana düşman eder mi ?

İşten çıkışınız hangi şartlarda yapıldı? Kıdem ve ihbar tazminatına ek olarak bir ikale sözleşmesine dayalı tazminat aldınız mı? Ek bir tazminat aldıysanız sigorta sizi işsiz kalmış değil anlaşmalı ayrılmış sayıyor. Sadece yasal haklarla ayrılıp işsizlik ödeneğine hak kazanıyorsanız teminat kapsamında kredileriniz ödenir.

kidem tazminati, yillik izinler ve 2 ay is aramayla ilgili olan odemeleri yaptilar.

biraz fazla odenmis olabilir. ikale konusunu bilmiyorum ama bir bakayim.

cok tesekkur ediyorum ilginiz icin

Rica ederim ne demek. Umarım kısa zamanda yetkinliklerinize uygun bir iş bulursunuz.

Bahsettiğiniz ödemeler işsizlik ödeneği almanıza ve kredi ile ilgili sigortanızı kullanmanıza engel değil. Kredi ile ilgili sigortayı kullanmanız kkb skorunuzu da bozmaz. Sigortayı bu risk için yaptırdınız, kullanmaktan çekinmeyin bence.

Aracım hasar sebebiyle servisteyken üç günlüğüne Bayon kullandım, iç malzemesi falan zaten kalitesiz ama akaryakıt tamamen hayal kırıklığı. 1.4 otomatik araç ile şehir içi-şehir dışı karışık 11 lt. altına düşemedim. Rutinde kullandığım aracım 1.0 e-tsi ve karışık yakıtım 5.2.

1.0 alacaksan al. 1.4 alma.

eğer söz konusu olan 1.4 atmosferik olan modeli ise o araç istanbul trafiğinde kullanılmaz sizi yakıt olarak üzer. araç kıtlığında bakmıştım iç kalitesi bana çok kötü gelmişti. b sınıfı suv araç düşünüyorsanız crossland'e bakın derim.

bir yıldır her gün bayon kullanıyorum er kişisi olarak. şirket vermemiş olsa gidip almazdım. çabuk yığılan bir araç. eşime verdim bir kere çok beğendi. beklentiler kullanım tarzları bunlar önemli :)

+ akaryakıt gerçekten çok kötü. hep 80 le falan gitmeli

Hyundai atmosferik motorları uçsun kaçsın arabalar değil.

Ben Elantra kullanıyorum. İki kuzenim Bayon ve Kona kullanıyorlar.

İzmir'de abartılı trafiğe girmiyorum, şehir içi tüketimim 6,9-7,2 litre arasında değişiyor. Yavaş da kullanmıyorum aracı. Hep 80'le falan gitme olayı yok yani. Doğru kullanımla ilgili bir şey yakıt tüketimi.

Malzeme kaliteleri 1. sınıf değil ama trim sesi falan yok. Ön konsollar gayet kullanışlı.

Bence en önemlisi kronik sorunları yok. Arıza yapmazlar. Benim tercih sebebim buydu.

Hyundai Bayon ve Kia Stonic ilk otomobil için gayet güzel seçimler, fiyat/performans anlamında ikisi de tatmin eder. Yalnız 1.0 turbolu alın ki fiyat olarak bir tık pahalıdır.

Bunu normalde size sormamaları lazım. Tetkiki isteyen doktor ilaçlı veya ilaçsız olacağına karar vermeli. Aradaki durumlarda tecrübeli teknisyenler çekim esnasında redyolog'a ilaç verelim mi diye danışabiliyor. İlaçsız istendi ise ilaçlı deseniz de ilaçlı çekilmez zaten pratikte.

bana soran internetteki randevu sistemi. orada iki tane seçenek vardı, ben ilaçsızı seçtim. büyük ihtimalle bana gidince niye ilaçsız seçtin diye sorabilirler. süreçteki tek fark damardan ilacı vermeleriyse, ilaçlı çekerler herhalde değil mi?

Özel hastane mi? Çekim hangi bölge? İnternetten Mr randevusunu hangi yolla alıyorsunuz?

Doktor da degil de radyolog karar veriyor aslinda. Diyelim bi sey gordu, ilac veriyor ki o gordugu sey daha net gorulsun. Direkt tabii doktor da bastan soyle cektir diyebilir. Sorun yok yani orada karar verilecektir en kotu

@en bi orijinal

omuz bölgesi. omuz çıkığı sonrası istedi doktor. Yer ise radyoloji kliniği, özel veya devlet sigortasıyla gidilebiliyor. Olay Almanya'da geçiyor, internetten randevu alınıyor

Geçmiş olsun, omuz için ek bir ihtiyaç yoksa kontrastlı çekime gerek yok, o sebeple çekime gönül rahatlığıyla gidin bence. Kontrast gerekirse teknisyen çekim sırasında sorar zaten.

Ulaşılabilen en tazesi bence. Benim oturduğum şehirde her gittiğimde taze çekilmiş sıcak tahin bulabildiğim iki yer var. Tek işleri tahin ve helva. Oralardan alıyorum.

paketli olarak koska al geç
abdurrahman tatlıcı da olur

Servet Fethiye deneyip beğenmiştik baya. Hem tahinleri hem helvaları çok iyiydi.

okyay

şimdiye kadar koska dan hep memnun kaldım

Bir tahin fetişi olarak ben en çok germencik organik tahini beğendim.

Servet fethiye.

seri uretim - koska

lokal - çanakkale helvacısı kadir usta (bambaska bir seviye)

Tahin Tarsus'tur. O nedenle en ulaşılabiliri Okyay'dır.

yanlis anlamadiysam her ay 20bin harciyorsun. 5 ay sonunda 100 bin harcarsin. disaridan da ek para koymadigin icin limitin kalmaz. diger transferleri tam anlamadim.

Bu senaryoda 4. ayın 80.000 borç bakiyesi üzerine bir de arada oluşacak faizleri eklemek lazım. Dışardan para gelmediği sürece 5 ayı göremeden limit biter.

faizle faiz ödemek, maliyetlerin X2 den fazla yapması demektir. Bu şekilde yıl sonuna kadar faiz yükünden dolayı limitler dolacaktır

Dikkatli/dikkatsiz kullanımın kullanım ömrünü çok etkilediğini düşünmüyorum. Ben hep iyileştirilmiş şarj açık, orijinal şarj cihazı dışında şarj etmeden kullanırım. 2022 Nisan ayında aldığım cihaz şu an %87 pil sağlığı gösteriyor. Muhtemelen ne yaparsam yapayım 2024 Nisan ayına kadar %80'e gelmeyecek ki yaklaşık 5 aydır arabada carplay kullanımı sebebiyle kabloya bağlı geziyorum.

Garanti bitmeden %80 altına düşürebilirsen çok kral hareket yapmış olursun, garantisiz döneme yeni pil ile girersin.

Ekim 2022'den beri (~14 aydir) iPhone 14 Pro Max kullaniyorum, baktim simdi %98'e dusmus pil sagligi. Esimle ayni gun almistik, onunkine baktim onunki hala %100. Yani sizinki biraz hizli dusmus gibi.

nisan 22 alımlı 13 pro

%88 gece takar sabah çıkarırım, carplay ayda 1-2 kez kullanırım, ayda 4-5 kez gün ortasında şarj ederim.

büyük bataryalı telefonların ömrünün daha uzun gittiğini gördüm ben. Yani SE modeli 2 yılda %82'ye düşerken 12 Plus vs. o kadar düşmüyordu. 3 yıllık iPhone 11 de henüz %82'de mesela. Ama orantılı gitmiyor, ilk yıl hiç düşmeyip sonra birden deli gibi düşebiliyor, sonra %80'lerde stabil kalabiliyor. Apple'ın hesaplama yönteminde veya pillerin yapısında bir iş olabilir.

Benzeri Macbook Air ve Pro arasında da oldu. Herhalde şarj ettikçe ölen pil haneleri benzer sayıda ve 3000 mah olanda daha az yüzdeye tekabül ederken 2000 mah olanda daha çok yüzde gitmiş oluyor gibi yorumladım ben.

Normal düşmesi. 2 yıl oldu benim de %86. herkesin telefon kullanma alışkanlıkları aynı değil. Doldur boşalt sayısı kapasiteyi etkiler.

Garanti şu durumda geçerli: 500 döngüyü geçmeden %80 altında düşmeli. Bu durumda ücretsiz değişim olur ancak.

anker soundcore motion+

amzn.eu

Ben azıcık daha büyük bir şey bakıyorum. Belki balkon köşesine koysak orada kendi ayağı takılıp bırakılabilecek bir şey.

Harman Kardon Onyx Studio serisi gayet güzel. Bende 4.modeli/nesli var 7.si çıkmış. Bir de Aura (dışı cam gibi) ve Go Play var. Biraz basları verme şekilleri değişiyor, sürücü sayıları eşit miydi hatırlamıyorum bir bakın.

Tabii o fiyatlara yeni daha iyi şeyler de çıkmış olabilir bilmiyorum ama Onyx 4 tertemiz güzel ses veriyor dinleyen iki arkadaşım beğenip aldı.

Bence çok haklısın. İzaha bile gerek duymadım her yatıya gitmek çok manitacılık işi evli oğlunu salabilmeli. Bütün enerjisini oğluyla atması kötü fikir

her şeyin bir ölçüsü var. sürekli sürekli olacak iş değil. insanlar anlayışsız ve vurdumduymaz olunca böyle sonuçlar ortaya çıkıyor. yaşanan durum normal değil. buna bir şekilde çözüm bulunması gerekiyor.

Maddi boyut haricinde ve sizin de bu seyahatlerde onlarla birlikte olmadığınızı varsayarak büyük bir problem göremedim ben.

bence bu durum eşinizle alakalı, iki tarafın da gönlünü alıp orta yolu bulması gerekir

Her seferinde değil de yüzde elli olduğu durumda bence normal. Hatta çok zorlarsam her seferinde bile normal karşılayacak sebepler bulabilirim.

Niye rahatsız olduğunuzu anlamadım. Ana oğul gezsin işte sizinle ne alakası var bu durumun? Kaynanam kocamla takılınca be güzel ana oğul hasret gideriyor diye düşünüyorum ben aklıma bile gelmez kıskanmak.

Pilot oğlunun pilot gelinle evlenmesine itiraz eden annede ben bir çentik ararım.

Maddi durumunuza etkisi tam olarak nasıl oluyor, ben o kısmını anlayamadım. Sonuç itibariyle eşiniz otel ücretini tek de kalsa, annesiyle de kalsa ödemiş olmayacak mı? Uçak biletini mi siz alıyorsunuz? Yoksa komple tatildeki her şeyi mi siz ödüyorsunuz?

Bu durum haricinde birlikte gidiyor olmalarından eşiniz bir rahatsızlik duymuyorsa, siz de orada olmadığınız için ben de bir sorun göremedim. Eşiniz ile annesi arasındaki bir mesele bu bence.

siz bu yatılarda yanlarında değilseniz ve arkanızdan eşinizi size karşı doldurma gibi olaylar yoksa, yani siz eşinizle baş başayken her şey yolundaysa bırakın takılsınlar ana oğul derim normal şartlarda ama eşiniz bu durumdan kendisi hiç rahatsız olmuyorsa uzun vadede rahatsız olmakta haklısınız. böyle anneci adamlar ilişkilerinde dengeyi sağlayamıyor çünkü. eninde sonunda bir yerde ilişkiyi etkiliyor bu durum mutlaka.

üçünüz aynı odada kalıyorsanız çarşı karışır tabi.

Burada ne sorun var anlayamadım. Oğlu normalde tek gidecekken anne olarak oğluna eşlik etmesi, eşinden yeni ayrılmış bir kadın için güzel bir kafa dağıtma yöntemi.

Bu durumdan rahatsız olup engel olmak iyi niyetli birisinin yapacağı bir hareket değil bence. Bence gereksiz yere sorun çıkarıyorsunuz.

but that was just a dream +1

oyle bir yazmissiniz ki sanki ikisi birden surekli tatile gidiyor, sizi ozellikle yanlarina almiyorlar :D

Hatun bosanmis, dunyayi gezmek istiyor. Bu sirada oteli bedavaya getirmek istiyor, eger kocaniz bunu dert etmiyorsa problem ne anlamadim. Kocaniz zaten tahminen sabah annenizden once kalkip ucaga gidiyordur. Adam calisiyor yani, tatilde degil :)

Şimdi öncelikle sebebini bilmesek de istenmeyen gelin olarak bi kalp kırıklığınız var. Bu, kayinvalideye karşı negatiflik tohumu atmış. Bu yüzden onların beraber bu kadar çok vakit geçirmesi sizi korkutmuş olabilir. Çok vakit geçirdikçe sizin çekirdek aileniz içindeki olumlu-olumsuz bilgiye sahip olacak validanım, eşiniz ne kadarına izin verirse tabi. Bu kaygı anlaşılabilir.

Diğer bir konu da eşini kaybetmiş ya da boşanmış annelerin koca misyonunu oğullarına yükleme eğilimi var eskilerde. Çoğunlukla bağımsız bir hayat yasayamadiklari icin olsa gerek. (aslan gibi oğlum var benim!) Zaten maddi anlamda böyle olduğunu söylediniz. Aile içi dengeyi bozan bi şey bu. Bu da kaygı verici.

Kadınların eşlerinin aile bağını koparması da doğumda annelerin oğullarıyla kesemediği göbek bağını gelinin kesmesi aslında. Duygusal olgunluğa erişmiş erkeklerde bu zaten yaşanmıyor, gayet güzel yönetiyorlar durumu.

Mesela bu söylediklerim soz konusu olmasaydı, borcunuza harcınıza rağmen rahatsız olur muydunuz aynı durumda?

Ne kadin ne erkek hic kimsenin annesiyle bahsettiginiz siklikta ve yakinlikta vakit gecirmesini normal bulmam. Ustelik is seyahatinde surekli annesiyle beraber koca adam... Belki ben esimle bir sey konusacak, planlayacak, yapacagim, ergen gibi annen yaninda mi diye mi soracagim kocama hep? Yilda birkac kez normal. Fazlasi garip.

Ailenin geçmişine ve gelişim sürecine bakmak gerekir. Ben pilot olsam annem istediği her yatıya benimle gelebilirdi. Bu konuda eşime karşı bir ihmalim olmazdı ama maddi olarak hiçbir şeyden kaçınmazdım.

Ama her insan pekala aynı değil, anne olmak kişinin kötü yönlerini alıp götürmüyor. Karşı taraftan bakıldığında tasvip edilmeyecek tavır ve tutumlar, çıkarcılık, fırsatçılık, işgüzarlık vb. çoğaltılabilecek durumlar varsa ben de hazzetmezdim.

Anne evliliği istememiş.

İşleri maddi olarak rayına oturtmaya çalıştığınız bir dönemdeymişsiniz.

Eşinizle yeni evli olduğunuz için ve annesinin de bu davranışı eskiden beri süregelen bir şey olmayıp görece yeni başlayan bir şey olduğu için eşinizle ilişkinizi nasıl etkileyeceğini anlamamışsınız.

Bu üç konu bu meselede canınızı sıkıyor anladığım kadarıyla.

Ben yerinizde olsam gözlemlerdim olayı. Annenin davranışı normal değil evet, sonuçta gezmeyi çok seviyor diye oğluyla "ayda yılda bir" sıklığından daha fazla seyahat etmesi absürt. Orası iş ortamı sonuçta. Anne-oğul hayatı bu denli iç içe geçmemeli. Bazı sınırlar var.

Diğer taraftan anladığım kadarıyla ortada zaten ailevi bir sorun var. Anne boşanmış. Bu birçok açıdan insanları etkiler. Siz böyle bir aileye girmişsiniz. Yani evde yangın varken gelip her şey normal gibi yaşamayı beklememelisiniz. Önce bu sıkıntılar atlatılmalı.

Ben yerinizde olsam bu durumu anneyle aramı düzeltmek için fırsata çeviririm. Hatta anneyi bir kere de siz yanınıza alın mesela?

Sonra bu olaylar yatıştıktan sonra eşim hala bunu sürdürmeye devam ediyorsa oturur konuşurum nasıl iş bu böyle diye.

ben anlayamadım sıkıntının ne oldugunu. anladıgım kadarıyla oğlu zaten yalnız oluyor bu seyahatlerde. annesi de onunla aynı odada kalıyor. annesi olsa da olmasa da sen bu zaten olmayacaksın. o zaman annesinin olmasında sıkıntı nerede anlayamadım.
sen eşinle beraber gitmek istiyorsan anlarım ancak oğlu tek olacak ise anne oğul neden bir olamasınlar.
maddi olarak da bir yük olmuyor anladıgım kadarıyla. uçak bileti ve otel parası da ekstra yük olmuyorsa sorun nedir?
sizin paranızla nasıl tatile çıkıyor? yemek yiyor en fazla. annenin yediği yemeği mi sorun ediyorsun

Annesine aylik bazda ne kadarlik masraf yapiyor bu seyahatler dolayisiyla?

Iyi tarafindan bakin. EN azindan kiminle ne yaptigini biliyorsunuz.

Bu duruma bakılacak birden çok taraf var.

Maddi açıdan başlarsak,
- Bildiğim kadarıyla kayınvalideniz pas uçacak, pas uçarken pilotlara ek bir farklılık yok ise sadece vergiler ödenerek uçuyor yolcular. Bu ödenen ücret mi sizi rahatsız ediyor?
- Eşiniz otelde double kaldığı zaman ikinci kişi farkı oluyor ve onu da sizin bütçeden ödüyor ise bu mu sizi rahatsız ediyor?
- Sonuçta eşinizin yaptığı seyahat bir iş seyahati. Şirketin yatı sırasında çalışanlardan belirli beklentileri var ve kayınvalideniz olunca eşiniz bu beklentileri yerine getiremediği için iş kaygısı mı yaşıyorsunuz?

Manevi olarak:
- Eşiniz annesiyle fazla zaman geçirince sizden uzaklaşıyor mu? Kayınvalidenin düzenli bir eşi doldurma durumu mu var?
- Eşiniz ailesiyle sık görüşmeye devam ettiği için kıskançlık yapıyor olabilir misiniz?

Tüm bu soruları kendinize sormanız gerçek sebebi bulmanıza yardımcı olabilir.

Ha ben olsam belki bazı yatılara annemi götürürdüm ama artık benim de bir hayatım var, yalnız olmam gereken zamanlar var mesajını da verirdim.

bir iki kere merak ettigi yere gider de, ben hic normal bulmadim, koca adam niye annesiyle ayni odada kaliyor, bence rahatsiz edici, anne sonradan görme heralde.
sen de kendi anneni götür, ama kaynanan varken biz sonradan görme degiliz ayri odalarda kaliriz diye laf sok. masraflari da ortak hesaptan düs.

Durumun normal olup olmaması işin sıklığına bağlı. Senede 2 veya 3 defadan fazla böylesi beraber seyahatler ilişkileri bozar. Şöyle söyleyeyim (ki olayın sadece maddi boyutu olmadığını gösterebileyim) kvalide sizden maddi destek almasa bile eşinizle senede 20 geziye çıkması sizi mutsuz eder miydi? Beni ederdi, çünkü yoğun iş temposu içinde muhtemelen ben bu kadar eşimle beraber olmazken onların birlikte olması bizim evlilik birliğini kurmamızı (evliliğin erken dönemlerinde) etkilerdi.
Bir de seyahat muhtemelen sadece konaklama ve uçak bileti masrafından ibaret değil. Orada gezecek, yemek yiyecek, ıvır zıvır bir şeyler alacak, günün sonunda geçimi için biz destek oluyorsak gözüme batar benim de. Bütün bu olayların üstüne bir de evlenmemi baştan istememişse... Neyse sakin...
Eşinizle annenin bu gezi çerçevesini çizin ama konuşmayı eşinizin yapması lazım, bunun için de ikna olması lazım. Yoksa bir seyahat sonunda eşinizle yollarınız ayrılabilir.

ufukta boşanma var maalesef.

anne oğluna aşırı düşkün hastalıklı bir kadınsa ayrı, oğlunu tüm bu geziler için maddi manevi bir araç olarak kullanıyorsa ayrı.
ilki zaten evlerden ırak bir durum. yorum bile yapmama gerek yok, ama ikincinin neden rahatsızlık verebileceğini anlıyorum. sonuçta maddi olarak siz de sıkıntıda olduğunuzdan bahsetmişsiniz, geçimine yardım sağladığınız birinin sürekli olarak gezmesi herkesi huzursuz eder. ben mesela evladım dahi olsa, destek aldığım biri varken kendim kişisel harcamalarımı kısmaya özen gösteririm.
ayrıca yeni evli eşek kadar bir insanın kendi annesiyle bu denli çok zaman geçirmesi de sıkıntı. emin olun kadın tarafı olsa da aynısını derdim. insanların ailelerinden uzaklaşıp biraz kendi ailelerinin bilincinde olmaya başlaması gerekiyor.

uzun lafın kısası. madem geçinemeyecek derecede sıkıntısı var, yeni evli çiftin her şeyinden yararlanıp gezmeyiversin.

tşk

merhaba,

bir psikolog ve bir evin bir oğlu ile evli bir kadın olarak cevap vermek istiyorum:

''annenin ilk başlarda kafa dağıtmak için böyle seyahatlere çıkması normal'' diye yorumlar gelmiş, buraya bir nebzeye kadar hak verebiliriz, diyelim ki bu durum geçici, diyelim ki her seyahatine değil de bazı seyahatlere gidiyor anne.

yine de, başta evlenmenizi istemeyen ve sizin maddi gücünüzden alıp, başkasına ''keyfi'' olarak verilen paranın, sizi rahatsız etmesi bence çok normal. burada hissettiğiniz kıskançlık olabilir, öfke olabilir, değersizlik olabilir sizinle alakalı. ama dikkat, sizinle alakalı diye eşinizle alakalı değil, diyemeyiz. siz bir çiftsiniz, evlisiniz, sizinle ilgili olanlar eşinizi de ilgilendirir.

ben eminim ki tüm bu zor şartlar altında, kayınvalideniz zor durumda olsa, Allah korusun bir sağlık gideriz olsa ve yüklü miktarda ona para ayırmanız gerekse, bundan o kadar da rahatsız olmazsınız. ama söz konusu gezmek, tozmak ve ekstra olan bir şey. bunun yanında eğer başta evlenmenizi istemediyse ve oğlu işe girdiğinde kocasından boşandıysa, orada oğlu ile kurduğu sıkıntılı bir bağ olabilir, bunu eşiniz de kayınvalideniz de fark etmiyor olabilir. mesela, tamam artık oğlum güçlü, bana bakar diye bile boşandıysa, bu durum sıkıntılı. sizi de rahatsız eder. valideyi suçmalak doğru değil, bilerek yaptığını hiç düşünmüyorum, Anadolu'da erkekler sınır koymasa bir çok kayınvalidede bunu yapma potansiyeli ne yazık ki var, özellikle kocasıyla sağlıklı bir ilişkisi olmayan kayınvalidelerde.

eşinizin sizi anlamadığını düşünüyorsanız, ona duygularınızdan bahsedin, ve onu suçlamadan kendinizi ifade etmeye çalışın, sizin için de zordur eminim. ''kendimi şu şu duygular içinde buluyorum, ve ancak senin yardım edeceğini düşünüyorum. benim için evlilik birlik beraberlik ve huzur demek; bu yaşananlar benim huzurumu etkiliyor, acaba bana destek olmaya çalışsan, biraz daha empati kurmaya çalışsan, gerçekten buna çok ihtiyacım var.'' gibi cümlelerle yaklaşabilirsiniz.

ve bence mutlaka, evlilik terapisine gidin. ve sakın siz, annen seninle sağlıklı bir ilişki kuramıyor vs demeyin, dememeye çalışın. sizi anlamayacaktır, anlamadığı gibi size tepki de verir. siz üzülürsünüz. bunu uygun bir yolla evlilik terapistinden duyar zaten. ve aslında sizin neden ve ne için rahatsız olduğunuzu, yine aranızdaki hakem, yani terapist anlatır sağlıklıca diye umut ediyorum.

çok geçmiş olsun, sıkıntılı bir durum herkes için bence. ama hayat biraz böyle bir yer, ve evlilik de bazen strateji gerektiren bir ilişki süreci. kolaylıklar.

Qnb günlükte alt limitsiz %40, Aktifbank yine günlükte %44 veriyor veriyor. 1M üzeri için aylıkta %45 değil üzeri kesin vardır.

Akbank 47 veriyor 32 gün ve üzeri

aktifbankta n kolay bono xl var sanırım 46 gibi bir oran veriyordu ona bir bakın derim.

Şubelerle direkt görüşün

akbank veriyor.
vakıf falan da kişiye özel veriyo

burgan bank %47 veriyor.

Bütçeyi biraz daha zorlayıp Taigo veta T-cross bakardım.

alınır, filo dediği rent-a-car aracı değil doğuş grubu şirketlerde çalışanlara verdikleri araçlardandır. alacağınız herhangi bir ikinci el araçtan çok farklı olacağını düşünmeyin. kazası falan yok gibi görünüyor.

Filo araçları hor kullanılır, bir de 3 yaşında filo araci için kmsi cok düşük, ulkede hersey beklenir, iyi bir ekspere baktırın.

Filo aracı hangi sektörde hangi düzey çalışan tarafından kullanılmış o çok önemli.

x firma var, alıyor arabayı ve tek çalışana zimmetleyip kira süresi boyunca tek kişiye kullandırıyor.

Bizim firma o şekilde mesela, ben iki sefer 150.000 Km araç bitirip satın aldım, çünkü araç bildiğim araç.

Y firma var, aldığı aracı havuza koyup ortak araç yapıyor ve araç kim nasıl kullanmış belli olmuyor. Bu araçlar sakat işte.

3 yıllık bir filo aracı bu kilometrede olmaz. Bu araç geçmişinde başka bir şey vardır veya filo aracı değildir ve biniciden alınmıştır. Araç açıklamasında filo aracı olduğuna dair bir bilgi yok.

filo aracı iyi de olabilir kötü de olabilir, kimin tarafından nasıl kullanıldığına bağlı fikirlerine katılıyorum.

Birinci elden tecrübemi paylaşayım. İlk arabam 3 yaşında 27.000km'de bir Golf'tü. Bir galeriden aldım, garanti filo aracıymış, sonradan öğrendim.

Ben bir sorun yaşamadım. Bakımları ve tamirleri (ufak bir kaç kazası vardı) yetkili servislerde yapılmıştı kayıt altındaydı.

Filo aracı olduğu için yapılan işlemler normal şartlarda kaskodan yapılıyor ve kayıt altında olmuş oluyor.

İyice bir ekspertizden sonra özellikle de bu km ve yaştaki araçta çok da takılmamak lazım diye düşünüyorum.

Bu araçta en çok risk aldığınız şey, DSG'nin kendi konuları olacaktır. Hem kendi ünü sebebi, hem de şirket aracı olması sebebiyle insanların hor kullanmış olma ihtimalinden dolayı.

Kesinlikle Kamiq bu ikisi arasında

Vw grup seatın geleceğine tam karar veremedi. Türkiyeden çekilme ve pazar payını skodaya bırakma durumu var. Hatta cuprayı piyasaya sürdüler. Enflasyon corona vb. Skoda pazar payını ve kalitesini arttırdı. Şu an türkiye koşullarında kamiq alınır.

Seat, üretime devam ediyor ama yeni model çıkartmayacaklar diye biliyorum. Yani resmen bitirdiler ama fiilen devam ediyor.

Seat alırken, 1 değil, 10 kere düşünmek lazım.


.

Araban ve kalecin alman olacak kardeş. Oyumu skoda'dan yana kullanıyorum. Tecrübem yok, sırf alman arabası diye.

@el conquerador 2 firmada alman firmasına bağlı skoda çek seat ispanyol kökenli. Orta sahan mesut özil mi olsun ilkay gündoğan mı?

Arabam ve kalecim Alman olsun diye soru içerisinde bulunan iki aracı da almayıp Vw Taigo ile arayışı sonlandırdım. Tüm fikirler için teşekkürler.

2021 model japon araç verip 2017 model Fransız almak bana aşırı mantıksız geldi.

Japon verip Fransız alınmaz, üzülürsün.

Zarar etmeden satma sansınız varsa deneyebilirsiniz. 2017ler o fiyata gider mi ona bakın isterseniz.
Japon Fransız olayı saçma olmuş. Halk ikisini de sahiplendi, alıp satıyor, kullanıyor.

Olayı direk markaya odaklanmışsınız haklı olduğunuz nokta da var. Ama bendeki araç boş paket ve ben suva geçmek istiyorum. 2018-2019 olsa daha içşm rahat olurdu ama fiyat olarak adam da çok uçmamış.

2008-3008 son kasaları aşırı çekici araçlar. Bununla birlikte Peugeot grubunun kronik sorunu çok. Modellere özel konuşursak c sedandan b suv’a geçeceksiniz yanlış bilmiyorsam. 3008 olsa takas daha az sorgulanırdı ama bu senaryoda 2008 azııck hafif kalıyor sizin araç karşısında.

Değil.
Kayinpederde dediğiniz araç var. Hayatta 2021 corolla değişmem. Suv demissiniz, suv değil ki o araç. Azicik daha yüksek (11 cm) o kadar, yerden yükseklik farkı ne kadar bilmiyorum tabi.


Size bu takasin mantıklı olacağını söyleyen insan çıkmaz. O yüzden sormadan gidip takas yapin caniniz istiyorsa.

Anca sifir bi pejoya ok derim bir peugeot kullanici olarak. Ama siz zaten pejo bakacakmissiniz. Araci ne kadar zamandir satamiyosunuz baska alici yok mu kes mangir versin istedigin gibi ozgurce bak

Bu ticarette kazıklanan taraf sizsiniz. 2017 model Peugeot 2008 eski kasa. Satması çok daha zor bir araç. Yeni kasa olsa olur derdim. Ama 925 bin o bahsedilen araç için afaki bir rakam.

Bir de eğer sarı sitede gördüğüm ilansa (Kartepe/Kocaeli) o pejo sel hasarlı. Aman diyeyim.

sakın almayın.

söylendiği gibi pejo eski kasa ve etg yani otomatiklestirilmis manuel vitese sahip, berbat bir şanzıman. üstelik klasik olarak yaşlandıkça daha pahalı satma hastalığına yakalanmış herhalde sahibi ki kasko değeri 820 olan araca 925 yazmış.

sizin satış fiyatınız kasko değeri ile uyumlu.

@armagan abanuz evet hocam tam da o araçtı. Çok teşekkürler bilgilendirme için. Her parçası orjinal diyor ekspertizinde ama herhalde o eski bir ekspertiz. Çok sağolun

gerekli açıklamayı yapmışlar ama ben yine de yazayım.

mantıklı değil. ben olsam corollanın üzerine biraz daha koyup daha iyi bir araç bakardım.

Takas için araba teklif ediliyorsa kesin normal satamadıkları için takasta iteliyorlardır diye düşünüyorum istemsizce.
Kişisel görüşüm bu şekilde. O yüzden sizin seçmediğiniz bir arabayla takasa hayır derim.

I20 alirim. Ama otomatigi dsg ile falan karsilastirilamaz.

Yaris de çok iyi ama daha ufak.

Vw son seride dokunmatik/ekran sistemi konusunda baya şikayet vardi.

polo tabii ki.

Eşimde i20 var, araç çok hızlı yıpranıyor. İkinci elde 4-5 yıllık i20’leei görmenizi öneririm. Bütçe yetiyorsa tercih kesinlikle polo/fiesta/yaris/i20 olmalı.

1. polo
2. fiesta
3. yaris
4. i20

Yanıtlar için çok teşekkürler. Ford fiesta’nın üretiminin durması ileride sıkıntı yaratır mı peki?

Paran varsa polo yok dersen i20. Yaris japon olabilir ama sınıfına göre al satı düşük. Forda hiç girme Türkiyeye atılan en büyük kazık forddur.

avukata verin başlatır hocam, ev almış nasıl icra takibi olamayacak? kiracı olsa anlarım belki de...

Ev sahibi iseler icra takibi ile yönetim eve tedbir koydurabilir. Ev sahibi demişsiniz, kiracı değillerdir ama kiracı iseler de ev sahibi aidattan sorumludur.

Yönetici bilmiyor. Türkiye'de yaşayan herkes Türkiye'nin kurallarına uymak zorundadır. Bu, egemenliğin olmazsa olmazıdır. bu yabancılar birini öldürse tutuklanmayacak mı, trafik suçu işlese ceza almayacak mı, yabancı eser kaçırsa yakalanınca ceza almayacak mı? Herkesin yabancı uyruklu olduğu bir binada ne yapacak bu yönetici? Bütün asansör, ortak elektrik parasını kendi mi verecek?

örnek 13 icra takibi. kolay gelsin.

pes var, ama adı efootball. hem de ücretsiz. o şekilde arayabilirsiniz.

PS 3'te oynadığım Pes gibi gelmedi pek oynanışı vs.

değil zaten. ama ücretsiz oyun o kadar oluyor. fc24 çıkınca fifa 23 ucuzlamıştır, onu alabilirsiniz.

O da yok store'da, ya da ben bulamadım.

Muhtemelen kaldırdılar. Bir kaç günden beri ben de sadece 3 günlük görebiliyorum.

Aa gercekten ben de aradim bulamadim. ve sitede gidis yeri gozukse de hic ucus yok

Genelde kampanya donemlerinde ya da yogun donemlerde kaldiriyorlar.

dün bilgisayardan baktığımda vardı. mobilde bende bazen görebiliyorum bazen göremiyorum.

Yeniden dolum yaptırıp kullanabilirsiniz. Herhangi bir yangın firmasına gitmeniz yeterli.

Yeniden yapılan dolumlarin acil bir durumda çalışmama ihtimalini de gözününde bulundurunuz.

www.tdb.org.tr

taban fiyatlar bunlar

Hiç normal değil.

Küçük yerleşim yerlerindeki dişçilere bakın siz yine de.

Bizdeki fiyati soyleyeyim,

Dis tasi temizligi 1k
Çürük dolgusu tane 1k
Bounding 2k

Yer antep ama.

Tdb fiyatlarına uyulmayabiliyor. Ona diretince hasta gidiyor nereye gidiyorsa baska yerde yaptiriyor. Kim uyguna yapiyor bilmiyorum suriyeli doktor mu yer aciyor yoksa asistanlar veya laboratuvarcilar mi yer acmis da isletiyor bilemiyorum artik.

O yuzden genellikle insiyatif aliyorsun fiyatta yardimci oluyorsun.

Normal gibi

Ön iki diş iki yüzeyli dolgu ve yanındaki düşlerde dolgu restorasyonu 3.000 iken 2.000 ödedim. Bu diş hekimine referansla ilk defa gitmiştim, eski diş hekimim dolgunun tanesinden 700 alıyordu ama çok da uğraşmıyordu. Yeni diş hekimim sanat eseri ile çalışır gibi çalıştı ve görsellik 10 numara oldu.

diş taşı 950, çürük dolgu 1100. bonding bilmiyorum ama oran orantıdan bakarsak 1,75-2 civarı falandır heralde benim bildiğim gittiğim yer. arada 3bin lira civarında fark var. 2 çürük dolgusu 4k bana çok fazla geldi.

sorun çıkmaz bimde. ne satıyorlar?

BİM bazen özel ürün ürettiriyor. İçerikleri farklı olabiliyor. Süt için düşünün, içinde %3 yağ olan ile %1.5 yağ olan aynı kalitede ve fiyatta olmuyor.

Ancak çoğu zaman bire bir aynı ürünü getiriyorlar. Bir bakın, inceleyin, alabilirsiniz.


.

Teknolojik ürünler için konuşacak olursak örneğin telefon vb. bunların garantisi ithalatçı garanti olabilir. Buna dikkat etmekte fayda var. Sorun çıkabilecek tek şey de bu zaten. Bunun haricinde herhangi bir sorun olacağını sanmıyorum.

Elektrikli düdüklü tencere aldım. Çok da memnunum. Daha önce de A101'den televizyon almıştım.

Kapalı ambalajında, faturalı, garanti belgesi onaylı ürün. Ne sorun olabilir ki?

A101'den telefon, BİM'den aifryer aldım bir sorun çıkmadı.

Bim’drn zamanında 2 metrelik apple şarj kablosu almıştım. Sonradan kablo arıza yapınca garantiden değişti ki paralel ithalattır falan diye hiç umudum yoktu aslında. Bildiğin yarı fiyatına Apple Tr ğrünü satmışlar.

elektronikte değişim iade olmuyor diyorlar sorunlu çıkınca kapı duvar oluyor

gerçek fiyatından satıyolar aslında. çabuk tüketildiği için tüm markalar bim a101 şok gibi marketlerle anlasıyor.

ben pandemi içerisindeyken yaptırmıştım. Özel hastane olmasına rağmen Özel sigorta bile olsa ödenmeyen ilaçlardan hiç bahsetmediler ve kolonoskopi öncesi diyet+lavman yöntemiyle işlem yapıldı(çok zor gerçekten).

3 ay önce komşum kolonoskopi yaptırdı, ona oral bir ila vermişler ve lavman önermeyip bir günlük diyetle kolonoskopisini yapmışlar. muhtemelen yeni dönemde çıkmış bir ilaçla. Doktorunuza danışırsanız muhtemelen bilgilendirecektir.

merhaba,

kanadadan bildiriyorum, burda kolonoskopi yapilirken eger bireysel bir kisit yoksa kolonoskopiden 1 hafta once belli bir diyete sokuyorlar hastalari (kabuklu cekirdekli seyler yememe seklinde basit bisey). kolonoskopiden 1 gun once de PEG (polietilen glokol) solusyonu iciriyorlar 4-6 litre arasi. bu solusyon bagirsaklari tamamen bosaltmaya yariyor ama o gunun nerdeyse tamami lavaboda geciyor. solusyonu ictikten sonra kolonoskopi islemi bitene kadar biseyler yemiyorsunuz.

sonra kolonoskopiye gittiginizde ayrica lavman yapilmiyor.

belki bu yontemi arastirip doktorunuza sorabilirsiniz.

gecmis olsun, umarim hersey temiz cikar.

baya once acibademde yapilmisti. bir toz ilac yazmisti doktor ve tum gun renksiz sivi beslenmistim. sorunsuz gecmisti.

brugge tam olarak.

antwerp

Avrupa mı burası demezsen Atina.

Prag…

tallinn-riga ikilisi yapilabilir. kapsül boyutunda cok tatli sehirler ikisi de.

Bratislava +1

salzburg tam da oyle bir yer. 1 gunde gezersiniz sehri :D

Salzburga 3 gün cok,
1 gün Berchtesgaden Tuz Madeni + königsee
1 gün yine yakin bir yere gidersin, münih merkez olabilir.
gidecegin günde salzburgu turlar geri dönersin.

Hangi şehirdesiniz? Bende boşta duran bir mi box s var. Bağlı olduğu televizyonu akıllandırdığımız için boşa çıktı 0 gibi duruyor, makul bir fiyata verebilirim.

teklif için teşekkürler hocam ama şuan google chromecastlere bakıyorum.

Amazon fire stick 4k max kullanıyorum, memnunum. Blutv, exxen vs. yerel uygulamaları dışarıdan yüklüyorum, tek sorunu bu

Malınız size bu kadar kıymetli geliyorsa kedi sahiplenmeyin derim. Sonuçta insan aklı olmayan bir hayvancağız bu; perde de çizer, mobilya da çizer, yeri gelir sağa sola tuvalet ihtiyacını da giderir.

Mobilyaları düşünüyorsan kedi işine hiç girme, tamamen şans.

Canavarı demeyelim de eğer kumaşı hoşuna gidere, pençeleri geçirip sivriltebilirse baya yıpratır koltuğu. Diğer türlü çok bir zarar vermiyorlar mobilyalara. Ama tabi buna takılıyorsanız yukarıdaki yorumlara katılıyorum; bence de gerek yok, sahiplenmeyin.

yorumları ofansif olarak algılamayın kedilerle ilgili gerçekler bunlar yeri geliyor evde 5 yaşında çocuk beslemekten daha fazla dikkat etmeniz, evin veya eşyaların durumunu kedilere göre değiştirmeniz gerekiyor bazen öyle akıl almaz yerlerden sahibine maddi zarar yada kendilerine sağlık sorunları açıyorlar.

örneğin elektrik süpürgesinin toz torbasını yırtmışlar fark etmeden kullandığım için elektrik süpürgesinin motoru yandı, yeni torbasız süpürge aldım onun filtre süngerini parçaladılar.

bir tanesi buzdolabın üstünde yatarken görmedim buzluğu açmamla kedi hemen yandaki bulaşık makinasının açık kapağındaki bıçak ve çatalların üstüne düştü hafif sıyrıkla atlattı

evde bilgisayar toplarken anakartın cpu yuvasına basıp pinleri yamultu.

kısaca baya masraflı hayvanlar.

Kedisine göre değişir kimi kedi gerçekten tazmanya canavarı gibi fırtına estirirken kimisi biblo gibi duruyor.

Koltuğa gelince kumaşına çok bağlı, eğer böyle tırmalanacak cinsten bir kumaşsa evet efendi olanlar bile bi taktırır tırnağı. Engellemek mümkün mü meh başka opsiyonlar sunarak azaltılabilinir ama siz uyurken kedi kafasına göre takılıyor gece sonuçta o da var.

Bizim kedi yüzünden evde perdeden halıya, koltuktan kanepeye her şeyi değiştirdik. Hoşlarına gideni direk gebertiyorlar.

Ustekki arkadaşın yaşadığı talihsiz serüvenleri yaşamadım

Benim kedi kanepenin kolcagini mahvetmisti, diğer bazali kanepenin ise kumaşını yırtıp içine giriyordu. Dolaşırken saksıları devirirdi, büyük saksıların içinde uyurdu, çişini yapardı. Halıyı da çok tırmalardi. Perdeye bir şey yapmadı galiba hiç.

Sonra başka bir eve taşındım, kolcaksiz bir koltuk aldım, altı boş bir kanepe aldım. Onları hiç tirmalamadi, evde çiçek yok. Halıyı tirmalamiyor arada gerinirken yaptığı zaman da kızıyorum. Bunun yanında eve 3-4 tane tirmalama tahtası, aracı gereci koydum, gidip onları düzenli tirmaliyor. Kendim de tırnaklarını kesiyorum. Yani kedi hep geldiği gibi gitmiyor davranışları değişiyor zamanla. Şimdi mesela saksı almayi düşünüyorum.

Editleyemiyorum şunu da söyleyeyim, isterse her şeyi mahvetsin, odanın ortasına sicsin, yine de ondan vazgeçmem. Ne yaparsa yapsın. Ben onu gerektiği zaman sözlü olarak uyarıyorum, anliyor da valla. Hayvanın yaşayacağı şurada kaç yıl, onun konforu için her şeyi yaparım, yapıyorum. Mobilyayı tirmalayacak diye asla ondan vazgeçmem. Benim başıma gelen en güzel seylerden birisi kedim.

Ayrıca ev arkadaşım, yani zamanla gerçekten uyum sağlıyor, neye kızıyorum neyi sevmiyorum biliyor. Adıni söylemem yetiyor. Bı de Kediler genel olarak 3-4 yaşından sonra sakinliyor. 15 saat uyuyor zaten hayvan, ben evdeyken de kudurmak istiyor haklı olarak.

Aynen öyle, 8'in yanına aynı frekansta 16 da ekleseniz sistem ondan en fazla 8'miş gibi faydalanır, öyle görür.

@zaman ilac degil insanlar unutkan kalan 8GB atıl mı oluyor peki?

16 da takarsın 32 de. sistemin bi modül 8gb diye ikincinin sadece 8gb'ını kullanıp gerisini yok sayması gibi bi durum yok. ama 16gb'lık kısım dual channel çalışır gerisi daha yavaş kalır.

@konetsu Anladığım taktığım 16GB ramin performansından tam yararlanamıyorum. 8+8 16 iken 8+16 20 oluyor gibi mi?

yoo 24gb ramin olur ve tamamını kullanırsın. ve şuan zaten 8gb single channel ram kullanıyorsun. gidip 16gb eklersen toplamda 16gb dual channel 8gb single channel hızında ramin olacak işte. yavaş kısmı şuanki seviyede olacak 16gb'lık kısım daha hızlı olacak.

@konetsu Sonucunda bir adet 8Gb ram almaya oranla daha fazla performans alınacak değil mi? Uzun zamandır takip ettiğim bir konu olmadığı için tekrar olarak benzer sorular soruyor olabilirim, terminolojiye çok hakim olmadığım için tam anlamak adına soruyorum.

Arkadaşlar, benim bahsettiğim de zaten buydu. Sistem onu 16 GB görür ama en fazla 8 GB olarak kullanabilir. Neden, çünkü 8 GB'lik kısım yavaş kalacak.

ram kapasitesi o kapasiteye ihtiyaç duymuyorsan ek performans vermez. atıyorum bi oyunda 16gb ram yeterliyse 16gb ramli sistemle 24gb ramli sistem aynı fpsi alır. kapasitenin yüksek olması 16gb üzerinde kullanacağın zaman oluşacak yavaşlamaya engel olur.

ram kapasitesi yetersiz hale geldiğinde ramdeki veriler sıkıştırılır ve ssd/hdd ram yerine kullanılır(pagefile) bu durumda single channel hızında da olsa 8gb daha ram olması evet daha yüksek performans verir.

hala hiçbir yerde farklı kapasitede ramleri karıştırın diye öneri olmasa da artık bu mixed ram uyumluluğu daha iyi seviyede ve stock haliyle mixed ram bulunan laptoplar bile oluyor piyasada. mesela bakarsan piyasada 24gb ramli cihazlar da satılıyor, bunlar 2x12 değil 8+16gb zaten.

@zaman yavaş kalacak dediğin yine pagefile olarak ssdnin vereceği hızdan çok daha hızlı ve düşük gecikmeli olacak. fazla ramin zararı olmaz. ihtiyaç olduğu durumlarda daha hızlı olur sistem.

Belki ben soruyu yanlış sordum, düzelteyim o halde.

Elimdeki cihazı yazdım zaten, 3060 Rtx ekran kartlı 8Gb ramli bir cihaz. Görev yöneticisini açtığım zamanlarda Ram kullanımı %80'ler civarında, oğlan da oyun oynuyor falan ekleme yapayım dedim. 8GB ram fiyatı ile 16 GB ram fiyarı arasında %20 fark vardı ve boşta tek slot var. Ben de 16 aldım, geldiğinde takmakla ürünü iptal edip 8GB sipariş etmek arasındayım. 16 için aman aman bir para ödemedim, belki gelecekte diğer 8 yerine de 16 alabilirim. Bu senaryoda ne yapmalı?

16gb eklemek daha mantıklı. performans anlamında zararını görmezsin ihtiyaç durumunda daha az yavaşlar işte ve dediğin gibi ileride tekrar yükseltme düşüncen varsa da daha mantıklı kalıyor.

anakartın max kaç GB ram desteklidiğine de baktınız mı?

@ruprect 4800mhz dediğine göre ddr5. güncel bir sistem. sen ddr5 olup da 16gb modül desteklemeyen bi sistem bulup paylaşabilir misin acaba? :D çok eski ezber cevap olmuş.

Hayır sürmez. 3 ay önce başvuranların hala basım öncesi kontrol aşamasında. Sizinki basılmış, kargoya verme aşaması kalmış.

@Cesario, benimki niye çok kısa sürede tamamlanmış ki? Duyuruda arama yapınca sizinki de dahil bir sürü gecikme olduğunu gördüm.

Yola çıkmıştır, bu hafta elinize geçer muhtemelen. Hayırlı olsun. Yeşili pasaport muydu?

sebebi yazildi, bugun debe'deydi (bkz: #150356353)

@en bi orijinal: çok teşekkürler. Hayır, bordo maalesef.

@supergirl: yarı yarıya haklı ve haksız bir entry sanki ya o. Çünkü mağdur olan da çok, hiçbir gecikme olmadan doğrudan alan da var.

Swift'in 4 çeker olanları var, benzini öyle böyle yakmıyor ama en şık olanı da o aslında:). Şehir içi kullanım açısından en güzeli ben olsam sıralamayı Micra-Yaris-Swift olarak yapardım.

Yaris-micra-swift

yakın arkadaşımda swift vardı, az sorun çıkarıyordu ama çok konforlu bir araç değil. Micra ise yine konforlu olmayan ancak şekil itibariyle ön plana çıkan bir araç bence. onu da önermem.
Yaris ise canavar, segmentindeki iyi araçlardan. hem konfor hem de az sorun çıkarması itibariyle bence diğerleriyle kıyaslanamaz bile.

Beyin Cerrahi

Geçmişolsun

Beyon cerrahına gidene kadar öncelikle bir aile hekiminize danışabilirsiniz. O sizi yönlendirecektir, görüntüleme merkezine vs ya da bir üst uzmana yollayacaktır. Dahiliye gibi mesela. Boynun ön tarafı dediğiniz boğaz herhalde, böyle bir ağrı için (direkt boyunda bile olsa) direkt beyin cerrahına gidildiğini hiç duymadım, öyle bir uzmanı ilk etapta meşgul etmeyin.

Ağrıyı ultrason ile tespit etme fikrini size kim verdi? Belki tetkike gerek duymadan fizik muayene ile çözülebilecek bir ağrıdır. Değilse de ihtiyacınızın Bt, mr ve ultrason seçeneklerinin hangisi olduğunu biliyor musunuz? Biliyorsanız hepsi için gitmeniz gereken uzmanlık radyoloji. Ona da özel muayenehane hariç başka bir uzman doktor istemi olmadan kafanıza göre gidemezsiniz.

boynun ön tarafı için beyin cerrahisine gidilmez. kulak burun boğaz'a gidilir. cerrahi işlem gerekirse de kbb yapar, kbb'nin baş ve boyun cerrahisi diye alt bir uzmanlığı var. tiroid miroid ameliyatlarını beyin cerrahları yapmaz mesela.

siz kbb'ye gidin, ultrason gerekiyorsa onlar ister.

1. Deneyin ama bence ikisini bir değiştirin.
2. Bilmiyorum.
3. Olmuyor tecrübe ile sabit. Birebir aynısını almaya çalışın

1: Yeterli olmaz, kullanım konforu yaşayamazsınız.
2: Benzer dirençte piston takarsanız olur evet ama profesyonel birisinden destek almanızı öneririm.
3: Frenli olmayacaksa aynısı pistonların sağlam olduğu zamanda işinizi görüyorsa aynısını takmaya çalışın. İlk takılanlar kapak ağırlığına göre takılmıştır muhtemelen.

Eğer kapağı açtığınızda (sağlam olduğu zamanlar) kapak duruyor ve aşağı düşmüyorsa, doğru güçte piston takılmıştır. Yükseltmeye gerek yok, zararı olur yararı olmaz.

1) 2 tane 80 yerine 1 tane 160 mantıken olur, ama tek kenardan güç uygulayacağı için zamanla kapağın menteşelerini bozacak, hatta vidaları yerinden çıkaracaktır.

o yüzden iki taraflı daha dengeli çalışır.

2) çok pahalı değilse olabilir

3) önce bunu cevaplamışım :)

Bir başka ip ucu vereceğim. Eski pistonların aynı markasından alırsanız eğer;

Vida sökme takma ile uğraşmazsınız, vidalı ayaklar dolapta sabit kalır sadece pistonu değişiriniz. birer tane segman var başlarında.

Arayıp kayıt oluşturan tanidiklarima 3 gün içinde geldi.

Yeşil olduğu için sistem farklı mi işliyor acaba:/

Bordo gelmedi 1kwre araaa rağmen aralık 2X idi

Bordo gelmedi bana, 1kere aradım ona rağmen.. 2X aralık idi.

4 Ocak'ta çocuklar için başvurduk, 9 Ocak'ta elimizdeydi. Bizimkiler de yeşil.

Veriyor fakat mikrofon çalışmıyor ben çalıştıramadım en azından. Windowsta durum bu.
Macbook da telefon ile birebir aynı uyum ve tüm fonksiyonlar çalışıyor.

Bende 2. Nesil AirPods var. Windows ile tam uyumlu çalılıyor. Hatta bilgisayardan katıldığım tğm toplantılarda karşı taraf kulaklıksız kullanıma göre sesimi daha iyi aldıklarını söylüyor.

film izlerken o ses kalitesini yakalayacaksınız. mikrofon da çalışır bir problem yok. ama gürültü engelleme vs gibi özellikler telefonunuzda en son nasıl konfigüre ettiyseniz öyle çalışır, windows cihazınızla eşleştirdiğinizde bu ayarları değiştiremezsiniz.

bende Airpods Pro var. simdiye kadar Chromebook ve Macbook ile kullaniyordum. simdiki is bilgisayarim (maalesef) Windows, ve kulkalik olarak APP kullanmaya devam ediyorum.

Ses kalitesi standart, yani fark hissetmiyorum. mikrofon da calisir isterseniz, fakat ses kalitesi yariya duser. ama bu beklendik bir sey. ben sahsen dahili mikrofonu kullaniyorum aksi halde 90i yillar telefon konusmasi gibi oluyor gorusme.

Benimki işe iade davasıydı. İşe başlatmama tazminatı son brüt ücretim üzerinden hesaplanarak davayı açtığım tarihten ödemenin yapıldığı tarihe kadarki en yüksek mevduat faizi ödemesi kararı verilmişti.

İşler, 25 yıl sigortalılık başlangıcından itibaren geçen süre, prim ödeme ya da çalışmayla alakası yok.

Sigorta başlangıç yılınız ve doğum yılınız nedir? Onları bilmeden bir şey söylenemez.

sigortalılık süresinin prim ödeme ile ilgisi yok, ilk sigortalı olduğun gün başlar ve devam eder. prin günün de dolduysa, 25 yılın dolmasına kalan 9 ayı çalışmak zorunda değilsen prim ödemeyi durdurabilirsin. 9 ay sonra eyt'den emekli olursun, prim ödeme günün de yeterli geliyorsa.

Yukarıdaki iki cevap eksik cevaplar. Doğum yılı en önemli kriterlerden birisi. 15 yaşında sigorta girişiniz yapılmışsa 25 yıllık sigortalılık süresi 18 yaş itibariyle sayılmaya başlıyor. Dolayısıyla sigortanız 18 yaşından önce başladıysa 18 yaşınızın dolduğu tarih+25, 18 yaş sonrası başladıysa sigortanızın başladığı yıl+25.

Hayırlı olsun. Eski sanayide bir kaç tane süngerci var.

Sabununuzu düşürmeyin.

bikininizi unutmayın ve kese yaptıracaksanız kendi kesenizi götürün. terlik, havlu, bornoz verilmiyorsa onları da unutmayın.

Alti kaymayan terlik. Hamam/spa gibi yerlerde şu ustu beyaz bez olan tek kullaninlik terlikler veriyorlar genelde ama hepsinde olmayabilir.

Çıkışta giymek için temiz iç çamaşırları ve kendi havlunuzu götürmenizi öneririm.

tok karnına (yemek yer yemez) ya da alkol alıp gitmeyin.

Şampuan yoksa yanınıza alın

yanınızda bolca su, içerseniz soda olsun, hatta atıştırmalık meyve olsun. hamamdan sonra insanın hem şekeri/tansiyonu düşüyor hem de çok terlendiği için su dengesini takviye etmek gerekiyor. orada 1 şişe suya 50 tl vermeyin.

saunada ve hamamda çok bunalmadan max süre içeride kalabilmek için başınızın altına yastık gibi soğuk su dolu hamam tası koyun, ense kökünüz ve başınız o suyun içinde olacak şekilde yatın.

çıktıktan sonra uzun süre terleme devam ediyor, hemen giyinirseniz kıyafet değiştirmek gerekebilir. o yüzden bornoz ya da havluya sarınıp teriniz soğuyana kadar takılın, tabi ki üşütmeyecek şekilde.

kaymaz terlik +11111

illa ki orada saç kurutma makinası vardır ama gene de sorun, yoksa siz götürün.

kendi şampuan, sabun, lif, kese, havlu vs vs. götürün. gerçi eminim ki sizin kesenizi beğenmeyip, bundan hiç kir çıkmaz diyip orada kese satmaya çalışacaklar ama neyse.

beklerken, keseden önce asla ama asla ama asssslllaaaaa vücudunuza sabun, şampuan vs sürmeyin. sadece su dökünün ve terleyin.

keselenirken çıkanları görününce kendinizden iğrenecek ve etrafınızdakilerden utanacaksınız ama normaldir :)

temiz kıyafet ve havlu +111

çıkışta ıslak şeylerinizi koymak için torba veya çanta, kirlilerinizi koymak için torba veya çanta.

keyfiniz bol olsun...

Polis çağıracak olsalardı o anda çağırırlardı bence.

polise teslim edecek olsalar göndermezlerdi.

Parasini alip korkutup salmislar. Dersini almistir umarim.

Korkutmuslar işte. Polise şikayette bulunmazlar

Almış almış hapis cezası alırsam intihar ederim insan içine çıkamam diye ağlıyordu

Polise veremezler hukuki olarak birçok problem çıkabilir

Bizim toplumda utanilacak olay diye bir sey kalmadi. Hele ki hirsizlik yuz kizartici bir olay olmaktan coktan cikti zaten. Porno sitelerde ozel kategorisi var bunun. Guvenlikci fantezisidir bu olaylar. Sen de goz kulak ol, korkutup santaj falan yapmasinlar www.mylondon.news

Madem bu kadar korkuyor neden çalıyor salağa bak. Eninde sonunda enselenecekti zaten. Bu kez polissiz yırtmış ama ileride yırtamayalibilir böyle kolay kolay. Hırsızlığın büyüğü küçüğü olmaz bugün avmden çalan yarın benden de çalar, ahlak yok çünkü.

Senden çalmaz merak etme bi daha yapacağını zannetmiyorum.

Klasik avm magaza olayi. % 100 hicbirsey olmaz, onunla mi ugrasacaklar. Korkutmuslar sadece

freedonia + 1

bitmiş gitmiş dersini almış. ama kandırmasınlar kızı ortam çok kötü.